Benim neye ihtiyacım var bilmiyorum.. ama dünyanın ihtiyacını biliyorum. Sevgi. Çok mu zor yolda kalarak sevmek bir şeyi, anlayamıyorum. Kaybetmekten neden korkmuyor insanlar ben bu kadar korkarken. Bir tohumun yücelip büyümesi gibi göğe, her gün büyüyor kaburgalarımın arasında kalbim. İçine sığdıramam sevdiklerimi diye korkuyorum. Yeri geliyor öyle çok korkuyorum ki ben çıkıyorum kendi kaburgalarımın kendi kalbimin içinden, sevdiklerime yer açılsın diye. Onları yaşatmak için kendi tenime batırdığım ağrılar gibi. Yeter ki var olsunlar da içimde ben olmasam da olur der gibi. Kendini düşünmeyi unutan insanlar vardır. Onlar yanlışlıkla çok severler. Onlara öğretilen sevginin kapsayıcılığıdır çünkü. Gitmezler sandım. Ben çok sevince. Gitmezler sandım. İçimden ben çıkar da bütün içimi onlara bırakırsam kalırlar sandım. Kalmadılar. Belli ki sorun bende veya dünyada. Çözemediğim çok fazla denklemli soru vardı küçükken, sırf elle tutamıyorum diye öğrenemediğim çok soyut şey vardı. Ben hep bilmek istedim, anlamak, tanımlamak. Diğer türlüsünü beceremedim. Sevince sevilmek istedim, dokunabilmek. Köstebek yavruları gibi kim bilir bazı zamanlar insanların istemediği yerlerden kafamı çıkardım hayatlarına. Dileğim onları sinir etmek değildi oysaki.. Anlamadılar. Köstebek yavruları önlerini göremez ki. Şimdi hala çözemediğim denklemler var.. neden böyle oldu bilmiyorum. Bir hazin ayrılık daha, sabah güneş doğduktan biraz sonra bir havaalanındayım. Gidiyorum burdan ama eskisinden çok daha farklı. Sevdiğim biriyle vedalaşmış, noktalar koyulmuş utanmadan dönüp gidiyorum işte bu güzel günde. Hiç olmamış mıyım yoksa ben burda? Kim bilir. Sorsam kim cevap verir. İnsanlar birbirlerini severken nasıl havaalanlarından bi uçağa binip de şehir terk edilir. Cevaplayamadığım tonca soru. Gitmek istemezdim bana sorsan. Gitmek ne ki? Sen şimdi sana açtığım boşluğu da bıraktın bana. Git diyosun bana sana açtığım o koca boşluğu hiç görmez gibi. Hadi git kalbine kendin gir diyosun. Ben sana yer açmıştım. Sen şimdi kendini yerinden ediyorsun. Dedim ya bir havaalanında, yalnızsanız üstelik, ayrılık da karışmışsa gözlerinizin beyazına gitmek zorundaysanız, gidersiniz. Hüzünlü ama gerçek. Belki de insan kendi kalbinin içinden kendini çıkaracak kadar hiç sevmemeli birini. Ben sevdim.
